Olan biten...

Tarihe bak, 30 Aralık! Ve ben bu sene hiç bir şekilde yeni yıl moduna giremedim. Daha bir tane bile hediye almadım mesela. Yıllar sonra ilk kez dışarıda bir yıl başı geçireceğiz ama daha elbisemi almadım, yüksek topuklu rugan ayakkabı istiyorum aslında ama daha bir tek vitrine bile bakmadım. Bu kadar hevessizsin madem neden yazıyorsun dersen, bir yıl sonu kapanışı yapayım dedim. Bugünlerde birisinin ağzıma doladığı gibi "değerlendirelim" dedim yani.

2011 gerçekten de çok stabil giden hayat çizgimin içinde oldukça farklı inişler çıkışlar yaşadığım bir yıl oldu.


Annemi yoklayan hastalık, hepimizin ağzını yüreğine getirdi, hiç bu kadar büyük bir korku yaşadığımı hatırlamıyorum hayatta, Allah bir daha da yaşatmasın. Ne bana, ne de kimselere, düşmanıma bile hatta! Geldi de geçti!

Sonra Mart ayında 35 geldi, iyi dedim bağrıma bastım. Hoş gelmiş. Hep derlerdi, bazı yaşlar insanın hayatında mihenk taşıdır, kendine gelirsin, ne olduğunu anlarsın, ne olmadığını da. Öyleymiş gerçekten.

Sonra bir de Haziran ayı geldi. Haziran'dan bu yana her şey bir acayip. Ne kadar kontrol etmeye çalışsam da su yolunu kendi buluyor, dereyi yukarı akıtacak halim yok ya, bıraktım ben de, ne olursa olsun.

Yani inişli, çıkışlı bol tempolu bir yıl geçirdim, yıl bitti diye biteceğini de düşünmüyorum. Bitmesin de zaten. Memnunum ben halimden, her ne kadar değilmişim gibi görünsem de.

Yeni gelen yıla hiç bir anlam yüklemiyorum. Sadece cebimde bir uçak biletim var 7 Ocak'ta kullanılmak üzere, bir bunu biliyorum şu an yeni yıla ait. Bunun dışında da plan program yapmaktan vazgeçtim çoktan, çünkü yapsam da bir şey fark etmeyecek biliyorum artık. Gelsin hayat istediği gibi. Bakarız icabına.

Hepimiz için sağlıklı ve mutlu günlerle dolu olsun gelen yıl...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Huysuz Şirin olmak mı?

Özlediğim için

Davul bile dengi dengine (mi?)