Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Basit bir takvim meselesi...

Resim
Saat olmus 03:00. Tarih 31 Aralık Perşembe. Salondaki camın önünde oturuyorum. Büfenin üzerinde duran abajurları açtım. Işık sarı, müzik kıvamında. Kalktım kendime iki parmak da zihin açıcı aldım. Camdan dışarıya baktığım zaman yandaki binanın çatısını bile göremiyorum artık, öyle şiddetli yağıyor kar. Her yer artık bembeyaz. Çamlar bembeyaz... Bu bir sene sonu yazısı değil aslında. Zihnim olan biten herşeyi sırasıyla hatırlayamayacak kadar karışık zira. En önemli olanlar zaten hep aklımda. Çok kıymetli bir sevdiğimizin kaybı... Çocukluk hayalim New York... Dünyanın en güzel bebeklerinden biri olan Duru'nun doğumu... Hayatıma giren bir kaç iyi insan... Hepsi bu kadar aslında, gerisi normal. İşler güçler, minik yolculuklar, kurulan sofralar... Bu bir Hoş Geldin 2016 yazısı da değil aynı zamanda. İçimde büyük heyecanlarım yok. Alıştım artık sanırım. Gelen yeni senenin başıma geleceklerle hiç bir ilgisi yok aslında. Basit bir takvim meselesi. Farklı anlamlar yükleyip sahte beklent

Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telaşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı. Behçet Necatigil

Kimi zaman kuma yazılmış bir kelimedir "Paylaşmak"...

Resim
Tek çocukların üzerine yapışmış kalmış etiketler vardır. Bencildirler, şımarıktırlar, oyuncaklarını paylaşmazlar, sevdiklerini paylaşmazlar... Ben de bir tek çocuk vakasıyım ama hiç bir zaman böyle etiketlerim olmadı benim. Bencil olmadım sevdiklerime karşı mesela, onları da kendim kadar düşünmeye çalıştım. Çocuktum, oyuncaklarımı paylaştım. Biraz büyüdüm okul arkadaşımla odamı paylaştım. Parayla ilgili bir sorunum olmadı hiçbir zaman, elimdeki aynı zamanda hep yanımdakinin oldu, onu da paylaştım. Buraya kadar sorun yaşamadım. Ne zaman ki sevdiklerimi paylaşma olayına geldi dayandı dava, orada arıza çıktı işte. Anladım ki herşeyi paylaşabilirim ama sevdiklerimi paylaşamam ben. Eğer böyle bir durum gelişir ve ben terbiyemi takınıp susmak zorunda kalırsam bildiğin ciğerim yanar, kalbim acır, nefesim kesilir benim. Hayat kendi içinde akar, ben "her zamanki gibi" gözükürüm gözlere ve kimse bilmez, kimse duymaz belki ama zamanla yüzüm solar, gözümdeki ışık söner. Bazı şeylere alı