Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Özlediğim için

Kıpkırmızı bir kadehle salona geldiğim anda başladı şarkı. Senin de çok sevdiğin bir şarkıydı. "Off!" dedim içimden, "Off ya!" Sonra sanki daha önce hiç dinlememişim gibi ezbere bildiğim satırları bilmem kaçıncı kez tekrar dikkatle dinlemeye başladım. Aklımdan neler geçti bilsen. Bilirsin aslında. Bir tek sen bilebilirsin. Hesapta içimizde gözü kara olan sendin. Senin gözün karaydı bense çekingendim. Korkaktım da diyebiliriz. Diyelim hatta. Korkaktım evet. Seninle birlikte değiştim. Seni sevdikçe daha yürekli oldum ben. Daha cesur oldum. Gözlerine bakıp anladıklarımı senin de sesin olup ikimizin yerine söyledim. Şimdi yazarken tekrar düşünüyorum da, benim de korkularım geçmemişti aslında konuşurken. Tam olarak ustanın söylediği gibiydi aslında: "Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek... Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu"  Söylemek istediklerim korktuklarımdan fazlaydı. Hem korktum, ödüm patladı hem de konuştum. Yazdım. Söyledim.