Kayıtlar

Eylül, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zoraki gün

İşte yine o günlerden birindeyim. Size de oluyordur. İnsanın canı kimseyi görmek istemez, kimseyle konusmak istemez. Yerleşik olmayan, geçici depresyon hali. Geçeceğini bilsen de birisi sana söylesin istersin. Hani konuşmak istemediğin o insanlar var ya, işte onlardan biri yüzüne baksın, gözlerindeki o bulutu görsün istersin. Elbette ki öyle olmaz. Hayat işte, herkes kendi koşuşturmacasında yanından yürüyüp geçer. Mailler atılır, toplantılar yapılır, her şey olması gerektiği gibi devam eder. Olmak istediğin bambaşka bir yerken sen doğru düzgün oksijen bile alamadığın o binanın içinde gününü tamamlarsın için düğüm düğüm. Ben de öyle yaptım ama artık birisi içimdeki 9/8'liğin sesini açabilir mi acaba...

Emel'in Tarığı sevdiği gibi...

Resim
Umut dolu şarkılar söylemek istiyorum sana. Karartma diye içini. Su akıp yolunu bulacak. Her şey çok güzel olacak! Film adı gibi değil mi? Ama ben de zaten filmlerdeki gibi seviyorum seni.

Hicran...

Resim
Günler geçmiş, aylar geçmiş Birikmiş birikmiş, sonunda yıl geçmiş O da yetmemiş, üzerimizden satırlar geçmiş. Bütün bunlar olurken aklım başımdam gitmiş Kalp denen hükümdar beni önüne katıp bilinmeze sürüklemiş -Miş'li geçmiş zamanda anlatılan hikaye bir türlü gelecek zamana erememiş. Tüm bunlar yetmemiş, bir de araya yollar girmiş Paylaşılan gök kubbe hasreti dindirmeye ne yazık ki yetmemiş Ve kızın içinde çalan o kırık Alaturka en sonunda kalemine sirayet etmiş: "Şimdi uzaklardasın, gönül hicranla doldu..." Bir kadeh de benim için iç bu akşam...

Sonunda bitti...

68 gün sonra yeniden rahat bir uyku çekebildim o perşembe aksamı. Sanki yeniden nefes alıyorum. Farkındayım, gözlerim başka bakmaya başladı, yüzümde gizli bir gülümseme. Her gören "Sende bi numara var" diye takılıyor. Karanlık bir sinema salonundan çıkmış gibiyim, acıklı bir filmden. Çok uzun sürdü ama sonunda bitti. Meğer aldığım iki nefesten biri gerçekten seninmiş, sen yokken anladım...