Öyle çok şey var ki içimde...

Bazen bir şeyler dilinizin ucuna kadar gelir ama konuşamazsınız, boğazınız düğümlenir, gözleriniz dolar, konuşamazsınız. Öyle bir şey işte yaşadığım, yaklaşık üç yıldır bu böyle. Neden konuşmuyorum peki? Belki elimde kalanı da kaybetmek istemiyorum -gerçi biliyorum ki beni bırakıp gitmez- belki daha fazla kalbim kırılsın istemiyorum çünkü geçmişteki kalp kırıklıklarım yüzünden bugün böyle hissediyorum, belki de düşündüklerimi ifade edecek gücüm yok artık bu konuda! Su yolunu bulur dedim, kendimi de onu da kendi haline bıraktım...

Yorumlar

  1. :((((( aç içini, dök ne varsa tatlım. bizim bir rehberlik hocamız vardı, nilgün abla, o derdi: insanoğlu düdüklü tencere gibidir, arada bir içindeki havayı almazsan patlar.

    YanıtlaSil
  2. bazen konuşamamak gerçeği tüm çıplaklığıyla kabul edememektir...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Huysuz Şirin olmak mı?

Özlediğim için

Davul bile dengi dengine (mi?)