Kalp unutur...


Günlerce süren koşuşturmacanın sonunda, tam da üzerine düşenlerin hepsini yapmış olmanın huzuruyla derin bir "ohhh" çekecekken, suratında tokat gibi patladı karşısındaki adamın ağzından çıkan o cümle. Ne yapacağını bilemedi, sebebini bilemedi, sadece oradan gitmek istedi... Gecenin bir yarısı uğraştı, uzaklaşmak istedi, olamadı, çaresiz bekledi...

Hayal kırıklığı denen duygu gerçekten yaşa, başa, erkeğe, kadına hiç bakmıyor. Eğer gerçek duygularla bağlıysan karşındakine, bazen ağızdan çıkan tek bir laf, bazen tek bir ters bakış seni paramparça edebiliyor. Sonra zaman geçiyor, olay soğuyor, konuşmalar-görüşmeler bir şekilde devam ediyor. Yine de malesef birşeyler hep eksik, kırık kalıyor. İlişkiyi tekrardan onarmak yıllar sürüyor. Tekrardan içinden gelerek sımsıkı sarılman yıllar alıyor. Ama sonunda oluyor. Gerçek duygularla bağlıysan karşındakine kalp eninde sonunda unutuyor... O yüzden sen ve o hep diğerlerinden farklı ve özel kalıyorsun. Araya ister sözler girsin, ister zaman, ister insanlar, ister yollar... Bazı şeyler ne olursa olsun aslında hiç değişmiyor... Sen de inan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Huysuz Şirin olmak mı?

Özlediğim için

Davul bile dengi dengine (mi?)