İncir Reçeli Güzeldir:)
Güzel ama çok sıcak bir cumartesi gününün öğleden sonrasını buz gibi bir sinema salonunda sinema eleştirmenlerinden çok övgü alan "İncir Reçeli"ni seyrederek değerlendirmeye karar verdik. Ben bir ön araştırma yapıp filmin fragmanını seyretmiş, fotoğraflarına bakmış, müziklerini dinlemiştim. Ağır bir aşk hikayesi ve bir trajedinin bizi beklediğini biliyordum, hazırlıklıydım yani. Neyse, aldık biletlerimizi, mendillerimizi yerleştik koltuklarımıza. Komik saçlı adamla (Sezai Paracıkoğlu), 25 yaşında pıtır pıtır bir kızın (Melike Güner)tanışmalarına, aşık olmalarına tanıklık ettik. Sonra ilk perdenin sonunda kız adamın kulağına bir şey fısıldadı ve "5 dakika ara" yazısını gördük perdede. Boğazıma yerleşen düğüm ve gözümün kenarında pusu kuran damla yüzünden kafamı sağ tarafa çeviremedim, sadece "bunu hiç beklemiyordum, hayır ya" şeklinde söylenebildim. Filmi seyrederken, "benim tek şansım incir reçelini sevmek olsaydı bu kadar neşeli, boş vermiş, aşk dolu...