Gitmemek istiyorum



Bir insan, bir yeri bırakıp gideceği için bu kadar üzülebilir mi?

Bazen ben bile kendimi anlamıyorum, sizin anlamanızı da beklemiyorum.
Üzüntüden Yıldız Tilbe'ye bağladım sanırım.
Üç haftadır Bodrum'dayım. Benim buradaki hayatım uzun yıllardır tatilci mantığından çok yazlıkçı mantığında. Yani evle-deniz arasında geçen, haftada bir iki dışarıda yediğimiz, arada da barlara gidip şarkı söyleyip dans ettiğimiz bir düzenimiz var ama hiç bu kadar emekli hayatı yaşamamıştım Bodrum'da.
Hafta içi saat 18:00'e kadar evden çalıştığım, o saatten sonra denize gittiğimiz, hafta sonlarını tamamen deniz kenarında geçirdiğimiz, tüm sabah kahvaltılarımızı ve akşam yemeklerimizi evde hallettiğimiz inzivai bir süreç yaşadık. İstanbul'da 3 ay evde tek başıma kapalı kaldıktan sonra Bodrum her zamankinden daha da fazla iyi geldi bana. Çünkü bu sefer tatil için gelmedim aslında. Burada özgürleştim. İnsan arasına karıştım ama daima geniş alanlarda ve açık havada olduğumuz için İstanbul'da yaşadığım o korkuyu yaşamadım. Bir de büyüklerimiz "üzerinden 7 dalga geçti mi ne dert kalır ne tasa" derler, aynen öyle oldu. Rahatladım, dinginleştim, yüzüm güldü.
Şimdi geri döneceğimi düşündükçe kendimi kötü hissediyorum. Üç haftadır eve verandadan girip çıktıktan, her sabah gözümü denize, begonvil dolu bir dala açtıktan sonra nasıl 14 katlı bir binanın kapısından girip de 14'üncü kata kadar asansörle çıkacağım diye düşünüyorum. Lütfen abarttığımı düşünmeyin, gerçi belki de abartıyorumdur ama tüm bu yaşananlar herkesde farklı arızalara yol açtı bence. Benim de en zayıf noktalarımdan biri özgürlüğümmüş. Yaşamadan bilemezdim. Benim gibi başına buyruk yaşayan, her istediği an istediğini yaşayan, istediği zaman istediği yerde olabilmeye alışkın biri için evde kalmak belki de pek çoklarınızdan daha zor bir deneyimdi ve şimdi o düzene geri döneceğimi düşünmek bana gerçekten sıkıntı veriyor. Ev bakıyoruz tekrardan Bodrum'dan. Önümüzdeki iki ay için kiralayabilecek gönlümüze göre bir yer arıyoruz ama tahmin edersiniz ki her yer kapılmış durumda. Ama bu işler belli olmaz, bu üç haftalık süreci de hayal etmemiştim, sadece çok istemiştim ve birden gerçekleşti. Belki yeniden yakalayabilirim.
Böyle işte, halt varmış gibi kanlı göz yaşları içinde İstanbul'a dönüyorum.
Tek tesellim annemi, babamı görecek olmak.

    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yas

Huysuz Şirin olmak mı?

Özlediğim için