Mektup
Sana söyleyeceklerim var. Güzel güzel sakin kafayla oku. Karşındaymışım da sana tane tane anlatıyormuşum gibi oku. 4 yıl olmuş hikayemiz başlayalı. 4 yıl. İnanamıyorum gerçekten! 4 yıl. Vay canına! Zorlamayalım işte, bundan sonra zorlamayalım ne olursun! Uzak kalmak için uğraşmayalım. Uğraştık işte bu zamana kadar. Olmuyor. Biz birbirimizin hayatından çıkamıyoruz. Çıkmayalım da zaten. İstemiyorum, hiç istemiyorum. Yeter bu kadar acı, ızdırap. İşkence gibi geçen zamanlar, günler, aylar, yıllar. Yeter artık yazdığımız kan damlayan satırlar. Yazık. Sana da yazık, bana da yazık. Yeter artık, uğraşmayalım. Bu ayrılık meselesi bizim üzerimizde durmuyor işte. Çıkarıp çıkarıp tekrar giymeyelim. Bir daha giymeyelim. Ne olur bu kez dinle beni. Düşün. İyi düşün. Derin düşün. Bütün küllüyatımızı düşün. Her şeye rağmen yan yana geldiğimizde ne kadar iyi olduğumuzu düşün. Sen kendini bıraktığın, maskeni takmadığın, kalkanlarını kuşanmadığın zaman nasıl güzel olabildiğimizi düşün. Benim yerime...