Yas
Özlemin insanın kalbini katran gibi sarmaladığı ve yasa dönüştüğü o karanlık dönem. Şu cümleyi yazdığım an mideme bir bıçak saplandı sanki, öyle bir fiziksel acı hissettirdi bana toplam 12 kelimeden oluşan bu insafsız cümle. Kavuşmanın hayalini bile kuramadığım bir zaman içinde yaşamaya çalışıyorum. Bu ne biçim ceza. Neden kesildi bana hiç bilmiyorum. Gerçekten sevmenin bu denli acı vermesi ne tuhaf bir çelişki. Oysa ki sevgi değil mi yaraları saran? Hastalara şifa olan? Neden beni delirtmeye yemin etmiş gibi büyüyüp duruyor içimde? Geleceği hevesle bekleyemeyecek kadar neden beni sıkıştırıp duruyor. Nasıl bitecek? Ne zaman bitecek? Sevgi ne kadar büyükse yas o denli derin, karanlık bir kuyu. Hayat kaynağın aslında yanı başında ama elini uzatıp dokunamıyorsun. İhtiyacın olan nefes tam karşında ama artık neredeyse inip kalkmayan göğsüne dudaklarının arasından sızıp hayat olmuyor. Sonra sen bu boktan hayatı yaşamaya çalışıyorsun. Yazık oldu...